Kreatinin Düşüklüğü Nedir? Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

 Kreatinin bir tür amino asittir, ancak vücudumuzun atık ürünü olarak tanımlanır. Normal kas metabolizmasının doğal olarak ortaya çıkan atığı olarak ifade edilir. Ortaya çıkan atık madde, parçalanarak kana karışmaktadır ve böbrekler aracılığıyla da vücuttan uzaklaştırılır. Bu doğal sürecin her insanda olması gerekir ancak denge şart. Kişinin vücut ölçülerine ve kas kütlesinin miktarına göre Kreatinin miktarı da değişir. Kreatinin nedir, vücutta ne tür bir oluşum süreci söz konusudur kısaca öğrendiğimize göre asıl konumuza dönelim. Kreatin düşüklüğü ya da Kreatinin eksikliği konusuna eğilelim. Pek çok kişi için bu durum bir sıkıntı teşkil eder ve ne yapılması gerektiğini de öğrenmemiz gerekir.

 

Kreatinin eksikliği durumunda belli belirtiler ortaya çıkar. Altta yatan sebebe göre farklı belirtiler ile karşılaşılabilir. Bunlardan ilki kas ağrısı, kas sertliği ya da kas zayıflığı gibi kas hastalıklarını işaret eden belirtilerdir. Karaciğer rahatsızlıkları ise karaciğer fonksiyonlarının bozulduğunu gösteren sarılık, karın ağrısı, şişkinlik ve kanlı dışkılama gibi belirtiler ortaya çıkarır ve her biri Kreatin düzeyindeki düşüklüğün bir işaretidir. Olması gereken değerlere bakacak olursak ise yetişkin bir erkekte 0.6 ile 1.2 mg, yetişkin bir kadında ise 0.5 ile 1.1 mg olması gerektiğini görüyoruz. Kreatinin normal değeri bu şekilde olmalıdır. Bunun dışına çıkan durumlar, anormal kabul edilir ve farklı rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu bilgi bize aynı zamanda Kreatinin kaç olursa tehlikeli olacaktır sorusunun da cevabını veriyor. Bu değerlerin dışında kaldığında tehlike arz edebilir. Değerlerin üzerine çıkıldığında ise Kreatinin yüksekliği dediğimiz durum oluşacak ve farklı belirtiler ile karşılaşılacaktır.

Kreatinin en çok böbreklerimizi rahatsız etmekte, böbrek yetmezliği belirtileri ortaya çıkarabileceği gibi, böbrek ağrısı ve daha pek çok durum ile bizi karşı karşıya bırakabilir. Kreatinin testi ile değerin yüksek ya da düşük olduğunu tespit edebiliyor ve buna göre de bir tedavi süreci hazırlanabiliyor.

Kreatinin Düşüklüğü Tedavisi

Kreatinin düşüklüğünün tedavisinde, bu değerin düşük olmasına sebep olan rahatsızlık temel alınır. Bu hastalığın tedavisi ile Kreatinin düşüklüğü de tedavi edilmiş olacaktır. Aşırı sıvı alımına bağlı olarak bu değerin düştüğünü görebiliriz örneğin. Bu durumda normal su tüketimi ile değerin de normal seyrine ulaşacağını söyleyebiliriz. Diğer taraftan kas kütlesinin azalması da tedavi edilmesi gereken bir durum olarak karşımıza çıkabilir. Kas kütlesinin azalması ise pek çok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, hareketsiz bir yaşam tarzına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu durumda daha hareketli olmak, egzersiz yapmak bir tür tedavi şekli olarak değerlendirilebilir.

Bazı durumlarda, protein bakımından yetersiz bir beslenme şekli Kreatin düzeyinin düşük olmasına sebep olabilir. Bu sebeple de tedavi şekli, protein bakımından zengin bir beslenme düzeni olacaktır. Hamilelik ise bu değerin düştüğü özel bir dönemdir. Özellikle 2. Trimesterda yani üçüncü, dördüncü ve altıncı aylarda düşük seviyeler görülmesi normaldir. Doğum sonrası ise bu değerin doğal bir şekilde dengesini bulduğu gözlenir. Kreatinin seviyesi uzun bir süre boyunca düşük seyrediyorsa ise bu durumda Karaciğer rahatsızlıklarından şüphelenilir. Çünkü Karaciğer, Kreatinin üretiminden sorumlu olan organdır. Görevini yerine getiremediği durumda dengesizlikler oluşabilir ve bu kez karaciğere yönelik bir tedavinin benimsenmesi gerekir. Ancak genel anlamda bu değerin dengelenmesi için yapılması gereken, düzenli egzersizlerdir. Hareketli bir yaşam tarzı ile dengeye kavuşmak mümkün olacaktır. Ayrıca gerekli durumlarda takviye olarak da Kreatinin alınması mümkündür. Uzman bir hekim ile görüşerek bu kararı verebilir, sağlığınızı dengede tutabilirsiniz.